Zirve bi önceki gün şu gördüğünüz seminerlere giriş için gerekli olan kartları kesip katlamakla başladı. Şirin okusa kızar sanki sen yaptın diye, saolsun çoğunu o yaptı :)
Daha önce de söylediğim üzre zirvede çiğköfte standında görevliydim. Geçen yıldan beri topluluğun başkanı olan arkadaşıma diyorum çiğköftede ben olcam diye. O da seni çiğköfte standına koyarsam başına bikaç görevli koymam gerekiyo bide çok masraflı olur diyodu :) Sonunda oldum yedim bitirdim çiğköfteleri :)
37buçuk kilo vardı tam birini açmadık bizimkiler toplanıp yiyecekler diye, 25 kilosu bitti yani şu paketten 2 tane. Toplamda bi tanesini biz görevliler yemişizdir zaten :) Bi de bu ellerimle hocalarla fotoğraf çekindim. Bizimkiler de hocayla aranda neden bu kadar mesafe var fotoğraflarda diyo. Neden acaba?
Elimde fotoğraftaki gibi çiğköfte yağlarıyla kokularıyla bütünleşmiş bi eldiven vardı tüm gün ve 2 gün boyunca da sürekli yıkamama rağmen hala kokuyodu elim. Ama değer mi? değer ! :)
Bol çiğköfteli ve mide ağrılı 2 günden sonra daha bi ay çiğköfte yemem diyodum. Sonuç: 3 gün sonra Adıyaman Çiğköftede bol acılı dürümü mideye indirirken buldum kendimi !
Lolipop standında da tanıdık olur inşallah da bikaç kutu toplarım diyodum ki öyle de oldu :) Stand başındayken çok yiyemedim çiğköfteden sıra gelmedi ama zirve bitişinde 2 kutum bi çanta dolusu daha şekerim vardı :)
Red Bull' un standı vardı bide. Tadını pek sevmem ama beleş diye içtim herkes gibi :) Bi de o kadar yoruldumki belki enerjim yerine gelir dedim. Bi etkisi olmadı ama o kadar yorulmuşum yani :)
Bu zirvelik bu kadar başka zirvelerde buluşmak üzere :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder