• Anasayfa
  • İnstagram
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • Bloglovin
  • Googleplus
  • Rengarenkatölye
  • 25 Ağustos 2012 Cumartesi

    Eviniz odanız için tatlı fikirler:) organize edelim.

    Yeni aldığım çorap takı kutusundan, düzleştiricim cd.lerin arasından çıkınca, hatta yüzüklerim hiç çıkmayınca evi çantalarla kutularla doldurdum. Aklıma estikçe kendimde yapıyorum kaplıyorum. Her şey yerli yerinde. Aceleyle bişey aramadığım sürece! Artık hediyelik yapıyorum elimdekiler bi ömür idare eder beni. Ama çok beğenince dayanamıyorum yine kendime saklıyorum :)


    Bikaç bişey çektim. Önce kendi yaptıklarım. Alttaki kutu ayakkabı kutusu. Hiçbirini atmam elbet lazım olur diye. Bu da lazım olmuş hali :) Kaplama stickerlarla kapladım kutusunu da kapağını da. Çok beğenmedikçe kutu almıyorum. Çok hoş stickerlar var. Kaplayınca satılanlardan daha güzel oluyo. Üstteki kutu da el yapımı. İnce mukavvadan yaptım sonra da kapladım. Nette birsürü kutu yapım örnekleri var. Çok ilginç şeyler de bulabilirsiniz. Bende hepsini deniyorum. İlerde diğer yaptıklarımı da netteki modelleri de paylaşırım.
     İnce kot elbisem vardı kestim biçtim yine ayakkabı kutusunu kapladım. Kenarlarını kesip iplerini çıkardım eski bi görünümü oldu. Kapağını da kullanmadığım bi bluzle kapladım. Baya bişey aldı içine. Ikea'dan 3lü saklama kutuları almıştım. Önünde presli notluk vardı. Kağıda yazıp içine yerleştiriyosun ne olduğunu falan yazıyosun. Bunlara da öyle bişey yapılabilir. Ya da resim falan..
     Şeker gibi şeker kutum. İçinde küçük küçük şekerler çikolatalar renkli sakızlar var. Sayemde uzun süre içinde durmuyolar :)Arkadaşlarıma odama gelen misafirlere ikram ediyorum. 
     Hanımeller bikaç tane alınca bu kutusunu veriyodu. O mor olan eski tişörtüm. Kapağındaki puanları da ojeyle yaptım.

     Küçük işlemeli olanları Kapadokya dan aldım. Sonra gördümki heryerde var. 
    Dolapları çekmeceleri ıvır zıvırla doldurup her bişey aradığımda sinir küpü olmak yerine bunlara koyup öyle yerleştirmek daha yaşanılır oluyo.

13 Ağustos 2012 Pazartesi

deliyim gözü kara deliyim! nostalji delisiyimm

      Hep eski dönemlerde doğsaymışım diyorum. O zaman daha güzel olurdu sanki. 60 larda 70 lerde falan. Ben 40 yaşında olmayım ama şimdi 60 lar olsun. Şimdi daha rahat daha geniş herşey. Daha yapılabilir bütün istekler. Ama o zamanlar daha ruh'lu daha deli dolu değil mi.. Evler bi ayrı güzel, sokaklar bi ayrı güzel, insanlar, duygular, hissedilenler apayrı güzel.. Kötü olan da çok şey var ama bu kadar ayan beyan değilki.. Daha huzur duyulası mutlu olunası şeyler var. Yaşasaydım güzel olurdu evet.        
 Mesela bitane ben düşün. Allı güllü yakası dantelli bi elbise soluk renkli bi ayakkabıyla.. Saçlarımı açmışım küçük bi eşarp dolamışım. 'Mahalle' denilen ayrı bi ruh var. Şimdiki gibi sadece adreslerde geçmiyor bu 'mahalle'. İşte o düşündüğün mahallede salınarak yürüyorum.
 Komşular oturmuşlar el işleri yapıyolar, çoluk çocuk toplanmış koşuşturuyo. Mahallenin tüm çocukları parklarda bahçelerde saklambaç oynuyo. Böyle renkli renkli sokaklar tekdüze değil. Görüntü kirliliği yapıyo diye belediye yasaklamamış balkonlara çamaşır asmayı. Çamaşır ipleri karşı balkonla birleşiyor. Yanlış anlaşılmış görüntü zenginliği o.
                                                                                                                     Bahçemiz var mesela büyükçe. Zamanında ekilmiş dikilmiş sebzeler meyveler var. Taze domates kokuyor bahçe. Eğlenmeye avm.lerdeki sinemalara değil açıkhava sinemalarına gidiyoruz. Akşam hemde. Hava da esiyor akşamları şallarımıza sarılıyoruz sıkı sıkı. Akşam gece sokaklar tehlikeli değil, hava tertemiz arkadaşlarla yürüyoruz sonra yol boyu.
Derkeenn uyanıyorum hayallerden... İçim kaynıyo işte düşündükçe. 
Ama bi gerçek söyleyeyim. Böyle sokaklar da evler de insanlar da yaşananlar da var hala. Ben de yaşıyorum mesela. Bazen içimde. Bazen hayata geçirdiğim de oluyor. Mesela birini söyleyim hala güzel anlar yaşatan açık hava sinemaları var Ankara da. Burdan http://www.cermodern.org/sinema.html ve burdan http://www.cermodern.org/film_gunleri-sinema.html bakabilirsiniz.

3te biri bitmiş hayatımın hesaplamamıştım hiç. Daha hiçbişey yapmadımki derim hep. de.. Bikaç dakika düşündüm. Bu türlü düşününce ne çok şey çıkıyo. Sakinleşiyorum. Ben genelde planlarım. Planlamakla olmuyoki bişeyler yapmak lazım. Yok yok üşenmicem artık söz kendime!

gelecekteki çocuklarıma mektup.sen artık büyüdün kızım!


Bu blog o zamana yaşar mı  bilmem. Ama yaşasın siz de görün. Siz diyorum bitane değilsiniz diye geçirdim içimden. Siz diyorum yoksunuz şuan ama çok konuşasım geldi işte. Okusanız bunu gerçekten ne ilginç olur. Filmlerde olurya mektuplarını gösterirler 18 ine girince. "Sen artık büyüdün" diye. Öyle 18 yaşına girdiğinizde falan göstersem. Oha ne heyecanlı olur. Deli olduğumu falan düşünürsünüz heralde. Kızım bana benziyo olsa gerek. Böyle çekik, kahküllü falan. Kahkül yoksa okuduğunda hemen kestirelim bana yakışıyo. Sen daha güzelsindir. Okursanız bunu sizde torunlarıma yazın. Çocuklarınıza. Aile geleneklerimizden ilki olsun.
Sabaha karşı 5buçuk şuan. Uyuyamayınca napsam diye düşünürüm. Bugün mutfağa gidip bişeyler atıştırdım odaya geldim dur bizimkilere bişeyler yazayım dedim hiç düşünmedim. Siz uyuyun bu saatte nette falan gezmeyin! Ahh annelik böyle.

Nane gül frambuaz elma şekerini karıştırın işte öyle kokuyor odam.miss

Daha koridordayken hafif bi koku geliyo odaya girince evde değil de bambaşka bi yerdeymiş gibi hissettiriyor. Hayatımın büyük bi kısmını odamda geçirmeme rağmen her seferinde böyle hissediyorum ben. 
   İşte bu keseler sayesinde.. 
 Odanın her yerinde bu keseler var. Kapı kolunda, dolapların kapağında, pano iğnesinde asılı... Bu keseleri bulmakta çok kolay. Daha önce sanatoryumda bi tuhafiyeden almıştım ben. Sıhhiye sosyete pazarında da gördüm, başka tuhafiyelerde de vardır. 50 kuruşa 1 liraya bulabilirsiniz heryerde.
İsterseniz benim gibi odanızın heryerine isterseniz belli bir yere odanızın dekoruna, renklerine uygun seçin. Bi arkadaşıma birkaç tane yapıp götürdüm o panosuna astı hepsini mesela. Panonun hemen yanında koltuğu var. O koltuğa oturup sohbet etmek daha da zevk veriyo artık. :)Bu arada hediye de edilebilir bişey yani. Kendi yaptığım küçük sevimli bi kutunun içinde vermiştim. Çok şaşırdığını sevindiğini hatırlıyorum.
İllede keseye koymak gerekmiyor tabii. Aklınıza başka ne geliyorsa odanıza da uygunsa yapılabilir. Meselaa benim aklıma gelen bişey daha var. Küp notluğum vardı kağıtlarını bitirdim ama kutusu çok hoş atmaya kıyamadım. Hemen bunu da kullanayım dedim.  
  Peki içine ne koyalımda bu kadar güzel koksun.. Ben daha önce lavanta tohumu çiçeği koymuştum. Keskin bi kokusu var ama odaya yayıldığında hafif oluyor. Tercih edebilirsiniz. Aktarlarda çeşit çeşit bulabilirsiniz. Bi süre kokuya alışınca artık sıkıyor değiştirmek istiyo insan. Şuanki keselerde çok saçma bişey var. Sabun. Nane ve frambuazlı, elma şekerli sabunlar. Çok doğal kokuyorlar gerçek gibi. Küçük rendem var özellikle bu iş için aldım. Rende bulana kadar bıçakla da yapabilirsiniz. Sabunları havuç rendeler gibi rendeliyorum keselere dolduruyorum. Bu kadar. Sıkıldıkça da başka kokulu sabunlar kullanıyorum.
 Bi de mum hastalığı var bende. Kokulu görünce dayanamıyorum alıyorum. Çilekli ve güllüler var genelde odamda. Sabunların kokusuna da en çok uyum sağlayanlar bunlar. Gece abajurun ışığında bide kokulu mumları yakınca nasıl güzel kitap okunuyor anlatamam :)
 Mum tabiki heryerde var. Benim en çok tercih ettiğim yerler IKEA ve YANKEE CANDLE. IKEA Ankara da Anatolium da. Yankee Candle, Ankara Ankamall de var. Bayağı mum çeşitleri var ve çok yoğun kokuyorlar. Buradan da bakabilirsiniz http://www.yankeecandle.com .
 Bu şişelerde dee farklı bişeyler istediğimde yaktığım tütsülerim var. Birinde lavanta aromalı birinde gül aromalı tütsüler.. Oldukça farklı duygular yaşatıyor. Tütsüleri de kolay bulabilirsiniz. Ben kızılay circoptan almıştım. Bu arada bu şişelerden biri mojo biri soda şişesi. Bi aralar boyamıştım :)


7 Ağustos 2012 Salı

Aslında çok düzenli ama çok karmaşık tatlı makyaj masam :)

Hepimize yetecek kadar bakım ürünlerim, makyaj malzemelerim, kokularım var. Maşallah! Daha önceki dolap kaplama postumdaki dolap işte bunlarla dolu. Hatta bikaç kutum, bikaç makyaj çantam var birde bunlarla dolu. Bide bu küçük masam var odamda. Bu masanın özelliği hep kullandığım ürünlerle dolu olması. Şu sıralar pek sıkılcak vaktim olmuyo ama bi boşlukta olduğumda hemen geçiyorum başına ne varsa sürüyorum sıkıyorum :) 
 Odamın genel halini henüz koymadım ama galiba odak noktası bu masa.. Ya da ben çok seviyorum öyle bişey :) Küçük ve eğlenceli görünüyor. Bu pembe örtüden başkası olmazdı heralde buraya o kadar yakıştı. Masada bide minik çekmece var. Selpakların pamukların yeri de burası. Çok da pratik benim masam.
Neler neler var bu masada..
Oriflame optimals serisi tonik hem gün boyu birikmiş kirleri hem makyajımı temizliyor yüzümden. Gece yatmadan ilk bunu sürüyorum. Sonraa temizleyici sütüm. Sadece temizlesin diye almıştım sivilce lekelerimde gitti zaten o şişe burada boş, sonunu kullanıyorum :) Mavimsi görünen şişe oksijenli su nefes aldırıyor cildime. Yeşil olan kızarıklıkları ve lekeleri gideriyor oyuncak yaptım onu kendime. Very me renklendirici de fondöten gibi ama değil cilde doğal görünüm verip kayboluyor.Hem de bitkisel içerikli.
 Bunlar duşta kullandıklarım. Gliss sıvı saç kremini saçın heryerine sıkın taramaya bile gerek kalmıyor tarak cidden şampuan reklamlarındaki gibi akıp gidiyo saçtan tavsiye ederim. Duru Gourmet duş jeli vişneli tartlısını hemen deneyin. Bu kadar gerçek kokan bi duş jeli daha yoktur heralde. Bide Watsons .ın çileklisi var duş jellerinden. Bu resimdekini denemek için almıştım. Duştan çıkasınız gelmiyor söyleyeyim.
 Hexadermal el dezenfektanını okulda seminere tanıtım için geldiklerinde almıştım. Nerde vardır diye bakmadım ama güzel bişey çok kullanıyorum. Pembe kapaklı olan bi aseton kutusu. Aseton bitince bi güzel yıkadım temizledim içine doldurma kolonyacılardan meyveli kolonya doldurdum. Küçücük bişey çantamda duruyo heryerde kullanıyorum. Kutusu da güzel. Doldurma kolonyacılara gidin çok hoş kokular oluyor. Adı doldurma kolonyacı değildir ama heralde :) Oriflame'in kremleri çok sahici kokuyor kutuları da al beni diyo. Biri çilekli biri portakallı. Bulabiliyorsanız tavsiye ederim.
 Bunlar son zamanda kullandığım renkler. Golden rose 97 hem rengi bayağı iyi hem de mat duruyor hiç parlaklığı yok. Annem ölü balık gibi dese de. Elegant 317 koyu yeşil. Çok aradım. Gabrini 330 pembe kırmızı arası gibi duruyor. Bu da değişik.
 Bu da makyaj paletim. Far, allık, pudra, aydınlatıcı, ruj, parlatıcı ve aplikatörleri var. Oriflame'den kampanya varken fırça setiyle birlikte almıştım. Aldığımdan beri eyeliner ve maskara dışındaki bütün süründüklerim işte burda. Keşke eyeliner ve maskara da olaymış ömür boyu tek bunu kullanırdım.
Alışveriş yaptıkça kullanıp beğendiklerimi postlamayı düşünüyorum. Yeni kolim de yakında gelir zaten. Onu açmakta ayrı bir zevk..:) Diğer ürünleri mağazalarında bulabilirsiniz Oriflame'e de üye değilseniz üye olabilirsiniz. rengarenkyakamoz@gmail.com 'a bir mail atarsanız yardımcı olurum.
Bakımlı kalın :)


6 Ağustos 2012 Pazartesi



Şirin şirin tokalar çıkmış hemen aldım :) İnsanın hepsini birden takası geliyo. Sanatoryum'da ve Aşağı eğlence'deki takıcılarda mevcut. Daha büyükleri küçükleri de var. Aslında toka tasarımıda yapabilirim.düşüneyim bunu..

5 Ağustos 2012 Pazar

Eviniz odanız için tatlı fikirler :)

İki haftadır sardım yine odama. Sürekli bir şeyler alıyorum bir şeylerle uğraşıyorum. Huzur veriyo :) 
Mesela mesela.. 
Dolaplarınız eskimiş ya da onlardan sıkılmışsanız hemen yenisini almayı ya da onlardan kurtulmayı düşünmeyin. Nasıl olsaydı hoşunuza giderdi onu düşünün..

Sonra bi alışverişe çıkın hobi mağazaları, tuhafiyeler, 1 milyoncu diye tabir edilen mağazalar..hepsini gezin isteğinize uygun birsürü şey bulacaksınız. Kendinden yapışkanlı duvar kağıtları her işi yapmaya uygun mesela. Mutfak için satılan plastik dantel çeşitleri var. Ben sade beyazını aldım renklileri desenlileri de var. Kendinden yapışkanlı ama sıcaktan kendini bırakıyo yapışmıyo bide tutkal bulundurmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Fiyatları da çok uygun 4 liraya tüm odanızı farklılaştırabiliyorsunuz.

 Bikaç yıl önce aldığım 3lü gardrobumu ayırdım tekli olan kısım 2 li olana vidalanmıştı sadece vidalarını söktüm.

 Sonra kendinden yapışkanlı duvar kağıdını dolabın ölçülerine göre kesip dolaba yapıştırdım sonra da plastik danteli kenarlarına yapıştırdım. Hem dolap hem oda bambaşka oldu :)
 Bu da dolabın ikili olan kısmı. Farklı bi kağıt kullandım ve danteli sadece üst kısmına yapıştırdım.
Bu da çalışma masam. Bu masada pek çalışmasamda.. Bunu bugün yaptım işte. Kapakları fotoğraflarımla doluydu artık çıkarmanın zamanı gelmişti. Bu da çıplak hali.
Masama sadece dantel yapıştırdım. Böyle de tatlı oluyomuş :) Sadelik isteyenler için daha uygun.
Yaz tatilinde evdeyseniz bide pazar günüyse sıkılmaya vakit yok yapcak şey çook :)

Ramazanda araştırın.gezin. O kadar güzel kutlamalar var ki. Başka zamanlara gidiyo insan. Bugün Hamamönü'ndeydim. Sahil çarşıları gibi daracık sokakları dolu dolu tezgahları var. Eski evler restoranlar...Gerçekten eski ramazanlar denilen şeyi yaşıyorsunuz. 


Birsürü de ufak tefek şeyler aldım. Hiç dayanamam :)

Fularlara bayıldım! Kocaman tezgah fular dolu hepsi 1 liraydı şunu da bunu da derken kaptırdım birsürü aldım :) İncecikler yaz kış kullanılır. Çeşit çeşit bitkisel, dekoratif sabunlar var. Sivilce, kepek, selülit, kokulu sabunlar... Hediyelik birsürü de sabun aldım. Bozuk para cüzdanları var çeşit çeşit. Ben amacı dışında kullanıyorum genelde.Minik tokalarımı saklıyorum, müşterilerim için parfüm testerları koyuyorum, daha büyükleri makyaj ıvır zıvırlarıyla dolu. Kokular, esanslar satan bi tezgah vardı. Hiç sevmem çok ağır gelir bana ama meğer ne kadar tatlı hafif kokulu olanları da varmış onların. Minik minik şişelerde milyon tane koku var. Burnum hala sızlıyo koklamaktan o ayrı tabi. Bunlar benim beğendiklerim daha çook şey var. 



Hangi sokağa girseniz kemanlı adamlar var kulağınızın dibinde çalıyorlar ama hiçte rahatsız etmiyo hafif hafif. Ortamın büyüsüne kapılıyorsunuz hemen. Palyaçolar balonlarla allıballılarla geziyorlar. Heryeri Nasreddin Hocalar sarmış. Canlı müzikler, derneklerin sergileri derken çıkılmıyo sokaktan. Gidin görün derim.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Araba radyoları kapansınnn :) Ne kadar ilginç ne kadar hoş.

Çok sorunumuz çok derdimiz var küçük küçük bile olsa hepimizin. Böyle bi dünyaya bunlar ihtiyaç gereklilik değil mi. Japonya'da 'Melodi Yolu' denilen özel yollar varmış. Üstünden araç geçtiği zaman arabanın gövdesine tekerlekler aracılığıyla müzik tonunda hafif bir titreşim ve ses gönderiliyormuş. Bizim caddeye de istiyorum!
Mesela içimizden geldiğinde minik bi hediye verelim arkadaşımıza. Mesela küçük bir şeyler yapalım.

Elimize kalem, renkli desenli kağıtlar, kumaş parçaları, makas, yapıştırıcı ve bikaç ataş alalım.
Ataşların başlarına kumaş parçalarını geçirip kurdele yapalım. Kumaş parçaları farklı farklı olsun, bikaç tane ataşa yapalım. Hediyemizin asıl kısmı hazır bile. Bikaç tane kitap ayracımız oldu. Şimdi sıra hediyemizin sunumunda..
Renkli desenli sevimli kağıdımıza büyük bi kalp çizelim, keselim, resimdeki gibi katlayalım, görünmeyecek şekilde yapıştıralım ve zarfımız yani tatlı hediye paketimiz hazır olsun :) Tabiki zarfımızı yalayarak katlamayacağız :)
Ataşlarımızdan böyle canlı tatlı bi rengini seçip resimdeki gibi katlayalım. Minik tatlı bir tutaçımız oldu :) Aslında bunu da ayraç olarak kullanabiliriz.. Tutaçımızı da takınca zarfı kapatmış oluyoruz. Üstüne de sevimli bir not yazınca hediyemiz hazır :)
Denedim çok sevildi :) Doğum gününü yılbaşını beklemeyin hediye vermek için. Küçük küçük hediyeler yapın verin sevdiklerinize. 
Sonbahardan kalma bir günden..
Saçlarımı saldım, rüzgara karşı yürüyorum. Yazdayız daha ama ağaçlar kurumuş, yaprak döküyorlar. Unutuyorum insanları. Ağaçları, evleri, sokakları izliyorum. İç sesim bir şeyler mırıldanıyor. Hep tanıdık şarkılar çıkıyo sonunda. Hani sonbahardaki duyduğum huzur ayrı güzeldir, onu hissediyorum kirlenmiş havayı içime çekince. Rüzgarı, yağmuru izlerken daha yüksekte, havada, gökyüzünde oluyum isterim ben. İlk bana değsin düşen damlalar. Ellerimi açıyım suyla dolsun avuçlarım. Hatta oturuyum bi bulutun üstüne. Bulutlar beni taşırlar. Ayaklarımı sallarken içimdekilerle birlikte aksın yağsın bulutlar. Nefesimi kessin rüzgar.