Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yılbaşı yaklaşırken...

rengarenkyakamoz' un ilk yılbaşı olacak bu. O zaman yılbaşına, hediye almaya vermeye, bütün hediyelere, hediye paketlerine, yılbaşı süslerine, yılbaşı karına, kutlamalarına bayıldığımı söyleyeyim.  Yine avmleri talan edip aldım birsürü şey. Çoğu hediyeyi teslim ettim bile. Yılbaşından bu kadar gün önce almamak lazım hediyeleri bir kez daha anladım. Hediye paketlerim hediyelerimden hep daha çok sevilir. Genelde kutusunu paketini kendim yapıyorum ama bu yılbaşı öyle olmadı yoğun zamanıma geldi önceki yaptıklarımdan toparladım bişeyler. Yazın boş kaldığımda yaptıklarım o kadar işe yarıyo ki böyle zamanlarda.  Yılbaşı kutlamamız belli olsun da süs bakayım istiyorum hemen:) Yemekleri, süsleri, kıyafetleri de başka postta paylaşırım artık:) "Vive le vent, vive le vent,  vive le vent d'hiver  qui s'en va sifflant, soufflant  dans les grands sapins verts. Vive le temps, vive le temps, vive le temps d'hiver bo...

İçimden geldi...

Şirin'lerin odasındayız Leyla'yla. Şirin sevgilisinden yakınıyo Leyla da sevgili adayından. Hiiiçç sevgili olmıcam diyo 7 24 telefonda ama Leylamız. Bir şeyler belli olcak bugünlerde galiba... Öyle işte...

Sevgili Blog;

Bugün kalktım, elimi yüzümü yıkadım, biyere gitmedim, hastayım yattım, annemin yaptığı ne olduğunu bilmediğim şeylerden içtim. 4 ciltlik günlük serimin büyük bi kısmı işte böyle başlıyo. Neyse nerden geldim buraya. Günlüklerimin içeriğini başka bi postta uzun uzun yazarım inşallah. Şu yazmadığım zaman içinde yapmayı en çok istediğim şeydi aslında blogla ilgilenmek. Bu yıla artık monotonluktan çıkıyım, değişik bi şeyler olsun hayatımda diye dualarla başlamıştım, ki olduda. Ama monotonluktan kurtuldum mu bilemicem. Mesela ben artık bi öğretmenim. Kendinden büyük öğrencileri olan, maaş alan, sigortası olan bi öğretmen hemde :) Bu yılın görünen en büyük olayı bu oldu heralde. Şimdi detaylara geçeyim. 2 yıldır küçük bi uğraş ediniyim azda olsa bi maaşı olan işte çalışayım kendim bi para kazanıyım artık diyodum. Geçen yıl ünideki kurslara başvurmuştum vakit geçsin diye. En çok işaret dili ilgimi çekmişti neyse gittim öğrendim sertifikamı geçen yıl alamamıştım bu yılın başın...

Ye Piknik Yap Gez.

Baktık kış geliyo bi pikniğe gidelim dedik. Lisedeyken dersanece gitmiştik beğenmiştik Mavi Gölü. Yalnız haftasonu gidince birazda geç kalınca yer bulunmuyor. Nereyi bulursan razı oluyorsun. O yüzden haftaiçi gittik. Diğer piknik alanlarına göre oldukça bakımlı ve lazım olan herşey mevcut. Yiyeceğinizi içeceğinizi masaörtünüzü alıp gitmeniz yeterli. Böyle küçük bi tekne turu var. 20 dk falan sürüyo. Akşam binmek güzel bide rüzgar esiyo sadece göle odaklanınca denizdeymiş havası oluyo Ankara da böyle idare edilebilir:)) Bide tosbalar var onlara daha önce binmiştim adamlar tekne turu şöyle güzel böyle güzel diye bağırınca buna bindik ama tosbaları tercih ederim. Çardaklar kamelyalar dolu heryer. Yere kilimini serip uyuyan hamakta yemek yiyende var. Barbeküsü de var ayriyetten yüke gerek yok mangal kömürü almak yeterli. Almasanızda aç kalmıyosunuz herkes yerden ağaç dalları çıralar topluyo. Bizde çay için topladık hatta gören bekçiler odun parçaları veriyolar. G...

Parfümerici kırtasiyeci olcam ben.

Markete bi kahve almaya gidiyorum elimde tonla defter kalemle çıkıyorum. Evde poşeti önüme dökünce farkediyorum kahve yok almamışım. Bi makyaj bide kırtasiyelik malzeme görmeyim ben. Hiçbişey görmüyo gözüm. Parfümerici kırtasiye mi açsam. Uni'nin mentollü ıslak mendili. Baş ağrısına, halsizliğe, sıcaktan bunalmaya, burun tıkanıklığına vs. birebir. Bi kutu aldım yine. Marketten çıktım gelirken boncukçu gördüm girdim 250 gram karışık boncuk aldım:) Gelince önce defterlerimi kalemlerimi sevdim yerleştirdim sonra napsam bu boncuklarla diye düşündüm düşündüm.. Flash'ma kalpli zincirli süs yaptım sürekli bişeyler atasım geliyo çok yakıştı bilgisayarıma çıkaramıyorum. Küçük kuzenlerime de küpeler bileklikler yaptım böyle. Bu yaz staj, ramazan telaşı derken takı yapamadım çok içimde kalmış küçük küçük bişeyler yaptım birsürü.  Kargaburnu'mu kaybettim nereye koyduysam. Bütün gün klips bükmekten mahvoldu tırnaklarım. Bunlar da daha öncesinden ...

Huzur. Ne güzel şeysin!

Bişey farkettim. Uzun zamandır oturup napsam diye düşündüğüm can sıkıntısından televizyon karşısında pineklediğim olmuyo. Geziyorum tozuyorum alışveriş yapıyorum, kahvemi alıyorum staj dosyamı yazıyorum, az da olsa gitar çalışıyorum, blog için fotoğraf çekiyorum. Mutfağa girip yeni tarifler deniyorum. Pasta, salata, meyvelerle uydurduğum şeyler, içecekler.. Bazen anlıyorum beğenmediklerini suratlarından. O öyle yapılıyo bi kere bilmiyolarki şekerim! Odama bi giriyorum cici bici şeyler yapıyorum birsürü. Tuhaf tuhaf koleksiyonlarım var tamamlamaya çalışıyorum. Kıyafetlerimi değiştiriyorum. Kumaşları ve annemi bi arada buldukça bişeyler kesip biçiyorum dikiyorum. Bikaç gün oldu yine birsürü kitap aldım. Bayadır cinayet okuyodum annemden babamdan korkar oldum biraz değiştireyim kitapları dedim. Mutlu tatlı huzurlu şeyler aldım. Bi başlayınca okuyorum saatlerce. Saçlarımı çok seviyorum <3  Toplanıp lunaparka, buzda kaymaya gidiyoruz. Hava çok iyi bu aralar akşam ...

Ne eğlenceliymiş şu mim herkes mimlesin rengarenkyakamozu =)

Melodram saolsun hem kendisininkini okurken hem de benimkini yazarken eğlendirdi beni:)  İşte benim cevabım..:) Günün nasıl geçti?;    Sımsıcak busbunaltıcı güneşin altında gezdim durdum. Sonbahardayız ya eylül eylüllüğünü bilsin! İsim vermeden bahset!;   Fotoları yazılarından güzel. Benim gibi Paris hayranı. Her gün mutlaka bi açıp bakıyorum:) Neden hep cam kenarı?;   Yol izlemek falan güzel de aslında çok büyük iki sebebi var. Birincisi ben araba 100km hızla giderken bile mağaza vitrinlerinden dışarı koyulmuş askılardan kıyafet bakarım her fırsatı değerlendirmek lazım. İkincisi ayakta yolcu alan otobüslerle ilgili. Yer bulamayıp yanımda dikilen meraklı ablalar teyzeler mesaja bakarken mesajımı okuyup bununla kalmayıp cevabımın ne olcağını bekliyolar. Valla yapıyolar. Bugün kendin için ne yaptın?    Annemin 'kızım sende okula başlıcaksın da üniversiteli olduğunuda hatırla' gibi söylenmeleri eşliğinde birsürü defter kalem aldım ke...

Rengarengarenk!

Böyle rengarenk cıvıl cıvıl sokaklarımız olsa içinde de bu sokaklar kadar şeker insanlar..Bu kadar dert sahibi olmayız heralde. Eve giderken hep böyle sokaklardan geçse insan yorgunluklarından stresinden arınırda gider valla.  Filli Boyanın 'İşte evim işte rengim' yarışmasına rastlamıştım yazın başında nasıl heveslenmiştim. Ama yok imkan yok! Nereyi boyayım. Geçtide çoktan tarihi zaten ama içimde kaldı çok. Kafamda tasarlamıştım bile neler yapabileceğimi. Sonra kutulardan dolaplardan aldım hevesimi kafamdakileri onlara yaptım.    İlkokulda İpek Ongun'un kitaplarını okurdum hep. İşte Hayat'ta geçiyodu galiba. Okulda hocaları bi ev veriyodu öğrencilere herkes evin bi bölümünü seçip boyayıp resimler yapıyodu hayallerini yansıtıyolardı. Odalar tavanlar kapılar merdivenler...Kapılıp gitmiştim ta o zamanlardan vardı bu hayalim.                 Yedi Kocalı Hürmüz'ü her izlediğimde sokakla...

Köyümün evleri kapıları :)

  Her yıl gittiğim her zaman gezip gördüğüm yerler foto.luk mekan arayınca nasıl güzel göründü gözüme. Bu mavi kapıyı gördüm herkese gösteriyim dedim çektim hemen. Sonra başka arayım çekiyim de post yapıyım bari dedim. Bayağı gezdim hava da esiyodu çokta iyi güzel oldu :) Eminim çoğu estetik amaçlı yapılmadı bu kapıların, boyalarının ama bide eskiyince o kadar şahane durmuşki. Tam köy bu gezdiğim yerler. Köy çok değişti aslında küçük şehirlerden pek bi farkı yok. Ama 'köy' özelliğini koruyan ya da 'şartlardan korumaya mecbur kalmış' yerleri de var böyle.   Bu kapılara bakınca hep anlatılan eski komşuluklar canlandı benim zihnimde.. Bu kavak yelleri aslı nın evi değilmi olum.s  Aynısını Orta'ya da yapmışlar.   Bu evin geri kalan kısmıda duvar. Bu taraftaki tek pencere bu. Ne düşünmüşler merak ettim. Kışın soğuk girmesin diye belkide..  İçerde tavuklar yemleniyo. Teyzede bana bakıyo 'napıyon' dercesine. Ald...