• Anasayfa
  • İnstagram
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • Bloglovin
  • Googleplus
  • Rengarenkatölye
  • 29 Haziran 2013 Cumartesi

    Her telden alışveriş ♥

    Sosyete pazarları, Gratis, Watsons, mahalledeki mini mini pazarlar, mağazalar... Ayak basmadık yer bırakmamıştım final haftasına girmeden. Şenlik haftasını da dolu dolu geçirince derslerin hali malum işte..:) Kozmetik alışverişlerime de ayrıca bi yazıda yer vereceğim. Bu yazıda sosyete pazarları, mahalle mağazaları alışverişlerim var :)

    Şu gördüğünüz şalları Sıhhiye Sosyete'den 3 tanesi 1 tl ye aldım. Belki şal olarak kullanırım ya da kutu kaplarım ya da kafama takarım :) Çiçekli olanı 2 tl ye aldım o daha kaliteli duruyor tabii pahalı olunca :))


    Tatlı eteğim artık her yerde var. Beyaz bluz, babetle harika oluyo. Böyle bele oturan uzun eteklere bayılıyorum, böyle güzellerini buldukça alacağım daha. Yazın uzun ince etekler vazgeçilmezim oldu artık.


    Poşetlerden çıkanlar bunlar.


    Garnier'in bu ürününü merak ediyodum, özelliklerini okudum sivilce karşıtı yazıyo, deneyim dedim aldım. Sonra yan standda da Nivea'nın köpük yüz yıkama jelini gördüm, ondan daha önce kullanmıştım kararsız kaldım özelliklerini okuyodum, yanıma görevli kız geldi, biraz konuştuk hangisini alsam diye. 'Sizin yüzünüz kusmuş Nivea'yı alın.' deyince kusmamış falan benim yüzüm bilemedin sen bana yüs sana sıfır puan dedim aldım Garnier'i. Sonra mağazada bi ayna buldum, çaktırmadan yüzüme baktım, bi kusma belirtisi göremedim.:)


    Bunlar da vazgeçilmezlerden. Kutulu ıslak mendil ve yüz maskeleri. Islak mendilden daha önce de Happy Box'a koymuştum, şimdikine de koyacağım.


    Kırtasiyeliklere de dayanamadım. Kurdele, rafya, kalemler, simli yapıştırıcılar...Elbet işime yarar :) Staj bitince saracağım el işlerine yine o zamanı bekliyolar :) Bu alışverişimden sonra poşet poşet bi kırtasiye alışverişi yaptım, fotoğraflanmayı bekliyolar onu da paylaşacağım.



    Miss Alix deodorantlar çok ucuzdu dayanamadım topladım rafı.


    Özellikle sınav zamanları balık yağı mutlaka kullanırım. Babamın edindirdiği bi alışkanlık. Sigara filtresi de Şirin'in oldu, nostalji yaptı :) Ponza taşı arada yenilemek lazım ;)


    Bu tatlı bozuk para cüzdanlarını da sosyete pazarından aldım tanesi 1 liraya. Aynaları da var içinde.


    Bu aslında alet edevat kutusu :) Öyle bi reyondan aldım. Baktım  fiyatı 3 buçuk lira şok oldum. Birsürü de gözü var. Ben hobi kutusu diye bakınca bunun gibileri en iyi 10 liraya alıyorum. Artık hobi kutuları için alet edevat reyonlarınaaa! :)


    Bir alışverişimin daha sonuna geldiik. Bu alışverişim biraz eskiydi, yenilerini de fotoğraflayıp tekrar geleceğim :)


    Bloglovin'de de buluşalım. Tüm izleyicilerimizi aktaralım.

    Açıkçası Bloglovin hakkında ne çok bi bilgim var ne de sık kullandığım bi şey. Herkes paylaştıkça, takipte olunca yapılası bi şey gibi geliyo. Daha önce pek bakmamıştım aldıktan sonra, bugün biraz kurcaladım takipçilerim olmuş sevindim.:) 

    Blog gezip okurken 'izlediğimiz tüm blogları Bloglovin'e aktarma' diye bi şey olduğunu gördüm. Sevgili 'makyajodamm' güzel güzel anlaşılır bi şekilde anlatmış. Sağolsun ben yaptım siz de yapmak isterseniz;

    Burda da rengarenkyakamoz var :)


    Rengarenk kalın dostlarım, güzel güzel mutlu huzurlu günler diliyorum :)

    Staj Günlüğüm ♣ 2 :)


    Staj öyle bi zamana denk gelmişki yılda 2 kere olan envanter sayımına biz de katılabildik. 
    Depo Gölbaşı'ndaymış, biz de 2 gündür Gölbaşı'ndayız. Çalışanların bile katılamadığı sayıma bizim departmanın Endüstri Mühendisi ve ofis arkadaşımla biz gittik. Nasıl güzel karşılandık yine şirkette de olduğu gibi :) Depo tam köy havasında. Adım başı meyve ağaçlarıyla, tavuklarıyla, köpekleriyle, yakıcı sıcağıyla köyden farksızdı. 
    Miss gibi.



    Sayıma bu çirkin balıkları da dahil ettik :)


    Her istediklerimizi yüzsüzlük yaparak hallettik, bir tek yüzme konusunda başarılı olamadık, havuz yeni doluyodu :)


    Depo uzak, merkezi olmayan bi yerde olduğundan bahçeyle çok uğraşıyolar vakit geçsin diye. Nasıl güzelleştirmişler.


    Bu Rex. Depoya kendisi gelmiş diğer köpekler gibi. Almışlar bakmışlar derken Rex'in eğitimli olduğunu farketmişler. Adını kendileri koymuş ama ona da alışmış her talimata uyuyo. Tahta delisi, görünce çıldırıyo, nereye atarsan alıyo getiriyo ama vermiyo kemik gibi saklıyo :)


    Ağacın gölgesine serilmiş yatan da Poyraz. Çakma kangalmış. Bu çok fenaa. Köpekten korkmam ama buna yaklaşamıyorum. 


    Dalmadığımız ağaç kalmadı. Hatta bi kayısı ağacının yanından geçerken koca bi dal ağır gelmiş kırıldı yere düştü, omuzlayıp bizim ofise götürüp hep birlikte yemeyi bile düşündük :) Bi tek şu vişne ağacına dalamadım. Yanında Poyraz nöbet tutuyodu çünkü.


    Bunlar da köyümüzün tavukları :)


    Vee Staj Günlüğüm yazımda bahsettiğim şu makine kullanma ve kullanımını öğrenme konusunda kendimi aşmış bulunuyorum. Hem şarjlı hem traktör gibi olan forkliftleri kullanmayı öğrendim. Depoda çalışanlara şaşırıyorum, ben olsam alırım forklifti turlarım her yeri nasıl eğlenceli bişeydir ya :) Başta şarjlıyı denettirdiler diğeri tehlikeli diye, ben sürerken arkadaşım video da çekti keşke koyabilsem o tuhaf kamyoncu hallerimden çekinmesem de :) Sonra o bindi, kayısı ağacının önüne çektik, ben de forkliftin bıçaklarına bindim kaldırdı beni, ağacın en tepesinden kayısı topladık :) Böyle de çok amaçlıyımdır :) 
    Sonra baktık teker teker olmuyo 2 tane istedik, ralli gibi yarış yaptık forkliftlerle :) Bana nasıl hızlı geliyo, hıza bi bakıyorum 10 11 i gösteriyo :) Maksimum 14 ü görebildim.:) Bi de yüzsüzlük yapıp da istediğimiz baretleri de taktık şapka gibi, tam mühendis olduk :) 


    Traktörümsü forkliftler ağır geldi, istediğim yere kolay hareket edemiyorum. Tercihim şarjlıdan yana, bitane alayım da okula bununla gideyim diyorum :)

    İşte benim uzman masam :)


    Sabah ilk iş çayımızı alıp terasa çıkmak. Çayla birlikte temize yakın hava uyku açıyo.


    Terasın manzarası. Aslında iyi bi Ankara manzarası var, detaylar değil de yakındaki binalar daha ön planda görünmüş olsa da.


    Dün sayım bittiğinden bugün ofisteydik. 10 saat burda olduğumdan çok fazla yapacak şey bulmak gerekiyo. Kendi bilgisayarımı getirdim rahat rahat dizi izlerim diye. Big Bang'i de bitirdiğimden dizi arayışındaydım. Çok kişiden tavsiye aldığım Modern Family' yi indirmeye karar verdim ama fragmanını izlediğimde beni çok etkilemedi açıkçası. O yüzden bugün indirmedim, HIMYM en güldüğüm bölümlerini izledim bide Barney nin Robin e muhteşem evlilik teklifinin olduğu bölümü izledim tekrar, ara ara izliyorum o bölümü :) Neyse sonuç olarak Modern Family izleyen, izlemiş olan varsa yardımlarını bekliyorum.



    Öğle yemeğine oldukçaa erken çıktık yine. Bugün yoğun istek üzerine kahvaltı varmış ama nasıl kahvaltı..Kuş sütü bile vardır ve onu da almışızdır kesin :) Çiğköfteden meyve çeşitlerine kadar her şeyi kahvaltıdan sayıyorlar :)


    Bu da otomattakileri deneyim diye bi anlık gaflete kapılıp da aldığım sütlü çay. Bulamaç gibi. Tadı da öyle.Otomatlardan sütlü çay sakın denemeyin ! :)


    Kahvaltıdan sonra Ulus semalarında gezmeye çıktık meğer burda da gezilecek alışveriş yapılacak yerler varmış. Ben çantacılar çarşısı, Çıkrıkçılar, Anafartalar, Suluhan'dan başka yer bilmezdim burda. Çalışan ablalardan gezecek çok yer öğrendik. Bugün Kiler'in üstündeki kıyafetçi ablaya gittik, 2 saat kaldık elimizde poşetlerle çıktık. Ben kendimi tuttum sadece bi bluz aldım. Onu da fiyatından dolayı aldım 10 liraydı giymesem de almak lazım ucuz diye düşündüm.:)


    Her şeyden sıkılırsak üst kat komşularımıza ya da terasa gidiyoruz çayımızı kahvemizi alıp :) Bi de şu sıralar Debbie Macomber'e sardım, dinlendiriyo resmen kadın okuturken. 


    İşte böyle bikaç gün daha geçirdim bugün de bitti 4 hafta kaldı, kalan haftaların öğle araları için de gezmelik planlar yapıyoruz. Öğle arası dediğim zaman dilimi bizim için 2 saat gibi biz zamana tekabül ediyor :) O yüzden plan yaparken rahat davrandık :) Haftaya, bi ayakkabıcı tarifi aldık oraya, çantacılar çarşısına, Suluhan'a gideceğiz. Bi gün de çalışanlarla birlikte Ankara Kalesi'ne çıkıp oraları gezeceğiz. Ulus civarlarında bildiğiniz kız kıza gezilecek ya da alışveriş yapılacak güzel yerler varsa bu önerilerinizi de bekliyorum :)

    Bu arada yazıyı yazarken çalışan abilerden biri Shameless' ı önerdi izlemelik. Dediğine göre komik ve hareketliymiş. Biraz baktım da yarın ona başlayacağım sanırım. Shameless izleyen var mıı?

24 Haziran 2013 Pazartesi

Staj Günlüğüm :)

Şuan 'uzman' masama eşyalarımı yerleştirmiş, dönen koltuğumun fazlaca ergonomik sırtlığına rahatça yaslanmış, koridordaki otomattan aldığım kahvemi yudumlayarak, şirketteki bilgisayarımdan bildiriyorum.

Evet, stajım başladı :)

Belgeleri vermeye geldiğimde kaçta gelmem gerektiğini sormayı unuttuğum için ortalama bi saatte karar kılıp sabah 9 da geldim. Ama neler düşünüyorum.. Millet öğleden sonra gelir, ben böyle erkenden dikildim binanın önüne, belki çalışanlar bile benden sonra gelecek... Senaryolar kuruyorum.

Güvenliğe geldim, bilgilerimi yazdığım kağıda bi baktım dolmuş bile liste. Meğer 8 de işbaşı yapılıyomuş. Sonra hemen tanıdık varmı diye baktım, listede bizim okul sıralanmış, hemen bulayım diye gittim, bi arkadaışımı gördüm, onunla sohbet ederken bikaç kişi daha geldi bizden. Sırayla alındık, kartlarımızı çıkarttık derken satın alma bölümüne verilmişim.

Çok güleryüzlü insanlar var burda, büyük şirket olmalarına rağmen bizimle her konuda ilgilendiler sağolsunlar. Bizimle ilgilenen Endüstri Mühendisi bikaç sunum attı, arada onları inceledim, arada nette gezindim, karşı masa komşumla bolca sohbet ettik.

Öğle arası yemeğe erken çıktık yapacak şey olmadığı için, diğerleriyle buluştuk, uzun zaman sonra güzel bi öğle yemeği yedim. Kaldığım yurttan ötürü öğle yemeğini öylesine geçirmeye alışmıştım. Salata barı bile var tam benlik burası :) Cem Yılmaz'ın Fundamentals da anlattığı gibi döşedik salata tabağını da :))

Ulus'un göbeğinde olduğumuz için çıkınca 1 saat içinde çok takılacağımız bi yer yok. Binanın içindeyken sanki Ulus'ta bulunmuyormuşsun gibi, o da ayrı bi şey :) Çıktık biraz dolanalım diye, Burger'da bişey almadan oturduk oturduk kalktık :)

Geçen yıl stajda fotokopi makinası en iyi öğrendiğim makinaydı, bu yıl da çizgimden şaşmayım çay kahve otomatını öğreneyim dedim. Sonuçta bu tür makinalar mevcutken tornaymış frezeymiş gereksiz kalır, değil mi :) Bu ulvi görevimizi yerine getirmek üzere otomatın başına geçtik, bardak yok! İçtiğimiz suyu oracıkta döküp tuşlara bakmaya başladık derken yanımızdan geçen çalışandan yardım istedik. Geldi bi tanecik tuşa bastı bu kadar dedi. Rezil olmakla beraber bir mühendis olarak kullanmayı bildiğim makinalara bir yenisi daha eklendi : Otomat ! :)

Ben bu satırları yazarken çalışanlardan biri kola ısmarladı, otomatın karmaşık yapısını bize öğreten abi de Afyon lokumu ikram etti, şimdi de işe yeni başlayan bi çalışanın baklavasını yiyorum şerbetini damlatarak.:) Böyle böyle yıllardır alamadığım tüm kiloları burda alacağım galiba :) 

Her gün geleceğiz galiba, ben de fırsattan istifade kendi bilgisayarımı da getirip staj dosyamı şimdiden doldurmaya başlayacağım. Zaten 8 den akşam 6 ya kadar burdayız, başka türlü ne yaparsak yapalım geçmez vakit. Servisi de ayarladık, tam iş başlayış çıkış saatlerinde otobüs camına yapışıp ter kokularını solumak hiiç çekilmezdi. Sırf bu yüzden işlerimi, gezip tozma saatlerimi iş bitiş saatine gelmesin diye itinayla ayarlarım.

Anlaşıldığı üzre hem oldukça büyük, adı olan hem de bu kadar tatlı bi yerde yapıyorum stajımı. Arkadaş desen tüm üniversite burda :) Daha ne olsun çok şükür :)

Burda cafe, teras falan da varmış şimdi binayı keşfe çıkacağız :) Stajın ilk günü böyleydi, hoşuma gitti anlatmak staj serisi günlük tutabilirim :)

Bilgisayar bana ait olmadığından fotoğraf atamadım, artık kendi bilgisayarımı getirip rahat yazarım :)

Rengarenk günler diliyorum rengarenk dostlarım :)

23 Haziran 2013 Pazar

✿Rengarenk Atölye'm Açılıyor ! ✿ Hobiseverler; siz de "rengarenk atölye"de yer alın :)

Merhaba dostlarııımm ! :) 1 yıl sonra Endüstri Mühendisi olacağım. Ama olur muyum bilmiyorum. Aslında hep istediğim bi meslekti, hala da istiyorum ama eğer bu mesleği yaparsam yanında başka işlerle de uğraşmak istiyorum. Bu yüzden rahat bi iş istiyorum, yoğun olmak istediğim daha başka şeyler de var çünkü. 

Mesela cafe açma hayalim var, beni tüm tanıyanlar bilir :) Ama öyle sıradan bi cafe değil. Büyük bi mekana ihtiyacım var hayallerim için, büyük de bir sermayeye... Yarısı cafe tarzında bir mekan olacak, yarısı benim hobi ürünlerimin sergilendiği bir mekan olacak. Satış yapar mıyım bilmiyorum, mesleğim rahat olursa ve seri bir şekilde hobilerimle uğraşabilirsem satış bile yaparım :) Hatta cafede her masada ürünlerimin tanıtımı olan dergiler bulunur falan..:) Hemen yapmak istedim yine.:) Bu başlığı o zaman daha gerçekçi yazacağım :) 


Gelelim şimdi açılacak olan rengarenk atölyeye.. Okuyanlar bilir, uğraştığım ve uğraşmak istediğim fazlaca hobi var. Bunların ancak minicik bir kısmını blogumda paylaşabiliyorum. Ama emek verdiğim her şeyi siz de görün, hatta faydalanın istiyorum. Çünkü benim netten görüp de uyguladığım çok şey oluyor, benim de faydam olsun istiyorum.  

Şu sıralar odamla uğraşıyorum, biraz da geziyorum :) Okulum yeni bittiği için işlerimi yeni yeni halletmeye başladım. Yarın da stajım başlıyor, ilk günlerde bakacağım rahat mı yorucu mu diye, sonra yazın keyfini çıkarmaya başlayacağım :) Yani 2-3 gün yaptıklarımdan paylaşamayacağım, yazı paylaşırsam da hayatımdan kesitler olur herhalde :) 

Aslında sadece ben yapayım istemiyorum bu düşüncelerimi, sizler de yaptıklarınızı rengarenkyakamoz'dan duyurun istiyorum. Böylelikle hem yardımlaşmış oluruz, hem de güzel bir ortam doğar diye düşünüyorum.:) 

Sevgili hobiseverler; uğraştığınız hobileri, yaptığınız ürünleri "rengarenk atölye"de paylaşmak isterseniz bu yazının altına yorum bırakabilirsiniz veya rengarenkyakamoz@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz. 

Ayrıca bu küçük çaplı projem için düşünceleriniz varsa her türlü öneriye açığım, bekliyorum güzel fikirlerinizi :)

Bol hobili tatlı günler diliyorum :)