ஐ Sonbahar dekorasyonumdan kareler ஐ

Her mevsime geçişte farklı bi heyecan geliyor içten içe, sonbaharda da ayrı bi heyecan yaşıyorum. Okulların açılacak olması, okuduğum şehre gidecek olmam da bu heyecanı artırıyor muhtemelen. Bu son okula başlayışım olacak o yüzden iyi değerlendiriyorum, ilkokula başlayacak çocuklar gibi dolu dolu kırtasiye alışverişi yapıyorum. Bi de evleniyormuş gibi mutfak alışverişi yapıyorum okuduğum şehirdeki eve. Yani ben bayağı bi alışveriş yapıyorum :) Hepsi sıraya dizildi hazırlanıp, paylaşılmayı bekliyorlar.

Geçen hafta sonbahara girmiş olmamız beni odada hemen değişiklikler yapmaya yöneltti. Çok renkli, cıvıl cıvıldı odam, arada paylaşıyordum zaten. Hala renkli oldukça ama az biraz sonbahara uyum sağladı odam da. 

Minik minik işlemeler dolu abajurumu hasır, halat gibi görünen iplerle kaplamıştım zamanında. Böyle ortaya çıkarmak odaya otantik bi hava kattı. Anneannemlerden kaptığım eski çevirmeli telefon ve radyo, bu mevsimin vazgeçilmezleri. Radyonun üzerinde eski bozuk para koleksiyonumun içinde olduğu metal kutu, yine eskilerden esinti getiriyor odaya. Yanındaki işlemeli gibi desenleri olan mor not defter de ülke araştırmalarımın notlarını aldığım defterim.

Çok küçüklüğümden beri çiçek toplayıp kurutma huyum var. Bu kendi boyadığım camlardaki çiçekler de yıllaar yıllar önce kurutulmuş çiçekler. Fazlasıyla hatıra, anlam yüklü.. En baştaki boyalı camda da lavanta tütsüleri var. Bu aylarda yakmak insanın ruhunu rahatlatıyor. Eyfel.. olmazsa olmaz.. Şimdilerde hiç görüşmediğim bi ilkokul arkadaşımdan hediye aldığım 10 yılını çoktan doldurmuş taş bebeğim.. Ve en içten kitaplarım. Çalışma masamın bi katını mini kitaplık yaptım ve en severek okuduğum kitaplarımı yerleştirdim, gözlerimi rafta gezdirirken güzel duygular hissediyorum böylelikle...

Odanın en önemli noktalarından, en çok vakit geçirilen yerlerinden biri kanepem. Ne dedikodulara ne çaylara pastalara tanık oluyor.. Mor kalpli yastıklarım da beyaz kanepemin olmazsa olmazı..

Bi duvarın neredeyse tamamını kaplayacak olan, duvar kağıdının, fotoğrafların, anıların olduğu köşem.. Bakıp bakıp iç geçirmeme, hemen bi arkadaşı arayıvermeme sebep olan köşe..

Dolaplarımın bazılarını daha önceden kaplamış ve blogda da paylaşmıştım. Bu çalışma masamın da eşyası çok diye kendi sade olsun deyip sadece dantellemiştim. Bu halleriyle odanın sonbaharlığına çok yakıştılar.

Lambama, sarkan el yapımı insanlara bayılıyorum ama üstünü kaplamak istiyorum ne zamandır daha düzgün, daha otantik görünsün diye. Okul açılmadan yapacaklarım arasına yazıldı bile. 

Onlarca çantamı saklama konusunda çok zorlanıyorum. 2 tane büyük boy kutu sıkış tıkış çanta dolu, onların çoğunu kullanmıyorum, kutuyu aklıma gelip de açmıyorum bile. Bi 10 tane giysi asma dolabımın içinde var, zaman zaman kullandıklarım onlar da. Sürekli kullandıklarım için de kapı arkası askı aldım, hem yer kaplamıyorlar, hem de direkt alıp çıkabiliyorum.

Peki ya sandığı sonbaharladım da hobi kutularıma ne oldu? 

Kitaplığımın ara gözüne yerleştirdim hepsini. Zaten gideceğimden dolayı hobi uğraşlarıma ara vermek zorunda kalacağım muhtemelen bidahaki yaza kadar.

Odayı düzelttim, içime sinene kadar yerlerini değiştirdim, bi yorgunluk çayı koydum, kendime aldığım hediyeleri de yanıma aldım inceleyip sevmek için, ayaklarımı koltuğa uzattımm tüm günün yorgunluğu gidiverdi. Son alışverişimin içinde yer alan masa lambamı denemek için bi açayım dedim, kapatamadım, çayımı lambamın sarı ışığı eşliğinde içtim. Şimdi bunlar da hurçta, gidecekleri günü bekliyolar.

Sonbahar dekorasyonumun bazı kesimleri böyle işte. Okul açıldığında da öğrenci evi dekorasyonlarımı paylaşmak istiyorum derslerden ve ordaki işlerimden fırsat bulabildikçe.:)

Rengarenk bi sonbahar olsun hepimiz için !

℘l'automne coloré