• Anasayfa
  • İnstagram
  • Facebook
  • Twitter
  • Pinterest
  • Bloglovin
  • Googleplus
  • Rengarenkatölye
  • 2 Kasım 2017 Perşembe

    Huzurlu Hafta Sonu Tatili ♡ :)

    Merhaba, tatlı sonbahar gününden! :)

    Geçtiğimiz hafta sonu çikolatalı pasta tadında, sanki kısık seste çalan hafif bir fransız müziği eşliğinde, son derece huzurlu 3 güzel gün geçirdim :) Benim için o kadar güzel, o kadar özeldi ki, blogumda da paylaşmak, huzurlu notlar kaydetmek istedim.

    Askerde eşim, karnımda bebeğim, hepimiz birbirimizi çok özleyince bir hafta sonu tatili yapmak istedik :) Eskişehir'de bir misafirhane ayarlayıp eşimi evci çıkardık. Evde atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp, sırt çantamızı yüklenip, karnımdaki minikle bindik trene, bana çok huzurlu gelen bir yolculuğa çıktık. Tren, en sevdiğim yolculuk aracı.. Bu hızlı tren bile olsa :) 


    Trenin verdiği huzurla hem kitap okudum hem hazırladığım atıştırmalıkları daha yoldayken yarıya indirdim :)) Yolculuğun sonunda beni kardeşim aldı, birlikte eşimi almaya gittik. Zaten bu halimle cesaret edip çıkmamın nedeni kardeşimin Eskişehir'de okumasıydı :) Geçen hafta giderken de arabayı götürmüştü bizim için :) 

    Ve sonunda kavuştuk :) Ayrılalı çok uzun zaman olmamış olsa da bize aylar olmuş gibi geliyordu :) Şimdi bile böyle geliyorsa bundan sonra hamileliğimden dolayı daha da ağırlaşır da eşim gelene kadar bir daha gidemezsem diye de korktum ama inşallah bebemiz de eşim de geldiğinde hayat nasıl güzel nasıl bahar olur diye düşünerek kendimi rahatlatıyorum :) İkisi de yaklaşık aynı zamanda gelecek inşallah bir sürpriz olmazsa :)

    Eşimi de alınca hep birlikte bir yemek yedikten sonra biz misafirhaneye geçtik. Fiyat olarak uygun olduğu için merkeze biraz uzaktı ama Eskişehir'de en uzak iki yer arası 20 dk zaten, öyle güzel şehir :) Misafirhanenin bulunduğu yer sonbaharın da etkisiyle o kadar huzurluydu ki... Akşam bile kendini belli ediyordu güzelliği.. Yaprakların arasından yürüdükçe yol uzasın, az daha yürüyelim istedim :) 
     

    İşte sabah uyanıp da perdeleri, pencereyi açtığımızdaki manzara böyleydi... İyi ki her yere yakın diye merkezdeki avm manzaralı evlerden tutmamışız dedim :) Bu sarılı turunculu sonbahar manzarası için bile tatil uzatılabilir diye düşündüm :) Keşke evci iznini bir hafta boyunca verseler de öyle bir şey mümkün olsaydı :)) Burayı çok benimsedik, geçici yuvamız dedik :) Tekrar gidebilirsem yine burda kalırız muhtemelen :)

    Akşam şöyle başbaşa oturup da bir şeyler atıştırarak televizyon izlemeyi bile ne kadar özlemişiz :) Genelde futbollu bir şeyler olsa da ne izlediğimizi pek önemsemedim :)) 


    Misafirhanenin perdeleri eşimin de benim de üniversitede ilk yıllar kaldığımız yurdun perdesinin aynısıydı :) Bize nostalji oldu :)


    Misafirhanemizin az ilerisinde Masal Şatosu vardı. Her yere giderken şatolu manzaramız da çok hoşuma gitti :) İlk günden düşündüğümüz her şeyi yapabildik, istediğimiz her yeri gezebildik çok şükür :) Çok şükür diyorum çünkü normalde bu kadar uzun yürüyüşler yapamıyorum, tıkanıp kalıyorum :) Bu sefer bebiş de yardım etti, yormadı beni :) Tabi yine de en yakın mesafeye bile arabayla gitmeye çalıştık, arabasız yerlerde de bulduğumuz banka otura otura yürüdük :) 


    Kendime bu huzurlu tatilde kocaman bir bardak kahve de hediye ettim en sütlüsünden. Normalde porsiyonu daha küçük tutmaya çalışıyorum ama tatile özel keyfini çıkarmak istedim :) Sonraki birkaç gün de içmedim kendimi tutup :) Şu an bu yazıyı yazarken içiyorum ilk defa :)) 

    Ahh şu sonbahar bahçesine, yağmura karşı kahve yudumlamak nasıl güzel, nasıl huzurlu...

    İlk gün kahvaltımızı misafirhanede manzaraya karşı huzurlu huzurlu, başbaşa yapmıştık evde hazırladığım börek, aldığımız birkaç şeyle. Ertesi gün de dışarda güzel bi serpme kahvaltı yapalım dedik özellikle üniversite yıllarımızdaki gibi :) O zamanlar Hancı kafemiz vardı, her sabah birlikte olabilmek için orada kahvaltı yapardık :) Eskişehir'de de güzel görünen bir kafede yaptık kahvaltımızı. Adalarda bir yer, kahvaltı mekanı. Adı da Kahv6 sanırım..


    Bu minik ekmeklerden çantama tıkıştırıp eve de götürmek istedim, buzluğa atar ısıtır ısıtır yerdim, öyle hoşuma gitti :)) Bebek ekmek ♡ :)


    Adalar boyunca yürümek o kadar keyifli ki. Hele ki bu mevsimde.. Hafta sonu bayağı kalabalıktı, ben sakin gördüğümde alıverdim bi poz :)


    Rumeli Çikolatacısı'nı görünce hemen daldık içeri. Sıcacık renkleri, loş ama huzurlu havası, mis gibi çikolata kokusu..aldı götürdü bizi başka diyarlara.. Hemen cam kenarında kalan yere yerleştik, az ilerimizde hiç kıpırdamadan uyuyan köpek, az az üşütmeden esen rüzgar, üstümüzden bizi sıcacık ısıtan ufo.. Gerçekten burda cam kenarında oturuyorken karşıda Porsuk'un farklı havası, sakin sakin bir şeyler çalıp söyleyen gençler.. sanki bambaşka bir ülkede, bambaşka bir hayatta hissettiriyor. Anlatabildim mi bilmiyorum ama huzurlu bir şey işte..:) Böyle huzurlu bir yerde muhabbetimizin de konusu ne olursa olsun huzurlu oluyor :))


    Çimen göz 

    Gözlerine uyumlu olan duvarın önüne oturmuş :) 


    İşte buraya bayılıyorum. Sazova'nın girişi. Önceki geldiğimizde burda açık tren vardı, ona binmiştik, nasıl güzeldi :) Sazova'yı çevresinden gezdiriyordu. Bu sefer rastlamadık, yürüyerek geçtik yollarından 


    Önceki gelişimizde de eşimle tam burada fotoğrafımız var. Masal Şatosunun önünde :) Nostalji yaptık :) İnşallah nasip olur da bir de kucağımızda bebemizle çekiniriz burada :)) 

    Masallı, masaldan fırlamış gibi olan her şeye bayılıyorum. Burası da fazlasıyla öyle.. 

    Şüşkoluğuma bakmayın :)) Geçici diye düşünüyorum :)


    Ne kadar huzurlu görünmüyor mu şuralar :) Fotoğrafımız da kartpostal gibi :) Ne tatlı ne naif vakitlerdi :) Baktıkça her anını hatırlamak için bu hafta bu fotoğraflarımızı çıkartıp evimize, buzdolabımıza asacağım :)


    Sonbahar ♡ Seni çok seviyorum :))) 


    Sazova'nın alanı geniş olduğu için böyle banklarda oturarak geçti :) Gördüğüm banka az soluklanayım deyip oturdum :))


    Bir de bu güzel ağaçlardan gördükçe yorulmasam da oturdum :) Nasıl güzeller nasıll 


    Biz bu sefer fırsat bulup gidemedik ama eğer Eskişehir'e yolunuz düşerse mutlaka Şirintepe'yi de ziyaret edin, tüm Eskişehir'i ziyaret etmiş oluyorsunuz zaten :) Bi de çibörek yersiniz hatta Şirintepe'de Eskişehir'e karşı :)

    İşte bizim tatlı haftasonumuz böyleydi :) İnşallah daha güzellerini yaşamak nasip olur :) 

    Her günümüz öncekilerden daha da güzel geçsin inşallah 

    Huzurumuz eksik olmasın 

    Sonbaharın kalanı da bol bol huzur getirsin hepimize 

    5 yorum:

    1. ben de seninle gezmiş gibi keyif aldım okurken :) çok huzurlu olmuş yazın hiç sıkılmadan kafamda canlandırarak okudum. Huzurunuz daim olsun :)

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Teşekkür ederiimm ne güzel sen de gezmişsin bize takılıp :)) hepimizin inşallah :) 💕

        Sil
    2. bizde eşimle gitmeyi düşünüyoruz hızlı trenle ama çig börekte yeriz onun için :D beklerim bloğuma :D

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Eskişehir için çiğ börek de yenir evet :)) harika geçsin inşallah geziniz :)

        Sil
    3. Ne güzel yerler görmüşsünüz.Çok beğendim resimler kartpostal gibi çıkmış.Masal diyarı gibi geldi bana.Umarım birgün gidip görme şansım olur..

      YanıtlaSil